Amerika’da geçen hafta IMF/Dünya Bankası toplantılarında ana gündem mevzularından biri Türkiye’deki seçimler olmuş. Finans bölümünün memleketler arası aktörlerinin ilgi odağında 14 Mayıs seçimleri varmış.
Şimdilerde Brooking Enstitüsü’nde çalışan gazeteci arkadaşımız Aslı Aydıntaşbaş ile Washington DC’deki o toplantıları konuştuk. Aslı, ‘Türkiyedeki seçim ve değişim ihtimali yılın global çaptaki en kıymetli olaylardan birisi olarak görülüyor’ dedi. Sonra da şunu söyledi:
‘Muazzam bir ilgi var. Herkes seçimi soruyordu. Bu seçim yalnızca siyasi açıdan değil, temel memleketler arası bağlara ve iktisada tesiri bakımından ilgi çekiyor. O kadar ki; Türkiye’de seçimden sonraki iktidar değişimi gelecek periyodun global boyutta tesirleri olacak 10 kıymetli ticari olaydan biri üzere bedellendiriliyor.’
Aslı’nın söyledikleri sürpriz değil. Türkiye kıymetli ülke. Stratejik pahası yüksek. Burada demokrasinin işlemesi dünya açısından belirleyici ve öbür coğrafyalar için model.
Peki 20 yıllık bir iktidar biter mi? Bilinmez. 20 gün sonra halk karar verecek. Seçmen kullanacağı oyla ‘devam’ yahut ‘değişim’ diyecek. Göreceğiz.
Gerçek şu: BÜYÜK BİR İMTİHANLA KARŞI KARŞIYAYIZ.
Cumhuriyetimizin 2. yüzyılına girdiğimiz bu yıl demokrasimiz tarihi bir eşikte. Bakalım CUMHURİYETİMİZİ DEMOKRASİYLE TAÇLANDIRABİLECEK MİYİZ?
Ancak bir riskimiz var. Aşılması gereken bir eşik. Bir tehlike; bertaraf edilmesi gereken.
Bu kritik seçime dönük provokasyon teşebbüsleri. Birileri ortalığı karıştırmak, suyu bulandırmak isteyebilir. Emarelerini görüyoruz. Deniyorlar.
Oyuna gelmeyiz değil mi? Tuzağa düşmeyiz.
Türkiye gerçek manada birlik ve beraberlik içinde olmalı. Halkımız olgun davranmalı.
Demokratik hakkımızı kullanacağız. Lütfen herkes uyanık olsun. Sağduyulu ve serinkanlı olalım. Oyumuzu kullanalım ve ona sahip çıkalım. Oyuna gelmeyelim. Kışkırtmalara kapılmayalım. Kimlik siyasetine mahkum olmayalım. Kaygımız geçim.
Tencerede ne kaynıyor? Et mi kaynıyor, keder mi?
Çok kolay bir tercihte bulunacağız. Nasıl bir hayat istiyoruz? Nasıl bir ülkede yaşayacağız? Nasıl bir idare istiyoruz? Çocuklarımıza nasıl bir ülke, nasıl bir gelecek bırakacağız? İşte bunların kararını vereceğiz. Aman oyuna gelmeyelim!