Bartın’ın Amasra ilçesindeki maden faciasına ait 8’i tutuklu, 23 sanığın yargılandığı dava, 3’üncü günde devam etti. Dün akşam saatlerinde orta verilen duruşma, bugün 3’üncü günde tekrar başladı. Duruşma için, sabah saatlerinde Bartın Adliyesi önünde ağır güvenlik tedbirleri alındı. Adliye etrafında bomba arama köpekleriyle tarama yapıldı, adliye girişinde polis grupları kimlik denetimi yaptı. Madenci yakınları, sanık ve müşteki avukatlarının katıldığı duruşmada tutuklu sanık eski Üretim Başmühendisi Mehmet Tural söz verdi.
DHA’nın haberine göre Mehmet Tural, olay günü kendisinin de gazdan etkilenerek hastanelik olduğunu belirterek şunları söyledi:
“Olay günü ocağa erken inmeyi düşünüyordum. O gün Güç Bakanlığı’ndan gelen 2 mühendisle metan drenajı konusunda yapılacak çalışmalarla ilgilendim. Ocakta rastgele bir olumsuzluk görmedim. Öteki arkadaşlara sorduğumda rastgele bir olumsuz durum olmadığını söylediler. Yalnızca eksi 350 kotunda pervanelerinin bileziklerinde sorun olduğunu ve bu sorunu çözeceklerini söylediler. Misyonumu tamamlayıp, mesaimi bitirip konuta gittim. Patlama olayını konutumda öğrendim. Çabucak geldim, birinci ocağa inenlerden biri de benim. Sonrasında gazdan etkilenmem nedeniyle hastaneye kaldırıldım. Tedavimden sonra iş yerime geri geldim. Eksperin üzerime atılı suçlamalarından hiçbirini kabul etmiyorum. Kimse ikinci patlamanın olduğunu duymadığını söylüyor. Birinci patlamadan sonra kömür tozu patlaması olduğunu düşünmüyorum. Vantüpler (havalandırma), patlamadan sonra alevleri taşımış olabilir. Emekçi kıyafetleri inceleme için TÜBİTAK’a gönderilmiş lakin bence vantüplerin de gönderilmesi gerekiyordu.”
‘HİÇBİR KUSUR BULUNMADI’
Sanık Tural, savunmasının sonunda 2022 yılında özel bir kontrol firması ile Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nın patlamadan 10 gün evvelki kontrollerinde, havalandırma, tozla çaba, iş güvenliği eğitimleri konusunda hiçbir kusur bulunmadığını söyledi. Tural ayrıyeten, “Olay günü vardiya mühendisi beni aradı, ‘iki yerde elektrik arızası var’ dedi. İkinci bir patlamanın olduğunu gösteren bir emare yok. Bu yer altındaki araştırmalardan sonra aşikâr olur” tabirlerini kullandı.
Sanık Mehmet Tural’a taş tozu uygulamasıyla ilgili soruya, “Taş tozu uygulamasının planlaması olmaz. Yönetmelik gereği üretilen kömüre nazaran taş tozu serilir. Taş tozunun hangi kısımda, ne kadar uygulanacağını iş güvenliği belirler” yanıtını verdi.
Müşteki avukatlardan birinin “Üretim baskısı var mıydı, hafta sonu çalışma oluyor muydu?” sorusuna Tural, “Üretim baskısı yoktu. Hafta sonu emniyet nezaretçileri çalışırdı, taş tozu uygulaması yapılırdı. Hafta sonu üretim olmazdı” dedi.
SALİH ATMACA: YANLIŞ ATAMALAR VARDIR
Daha sonra tutuklu sanıklardan eski kurum müdür yardımcısı Salih Atmaca hakim karşısına çıktı. Atmaca, 6 aydır haksız yere tutuklu olduğunu belirterek, “2018 yılında Amasra’da başladım. Pandemide tansiyon rahatsızlığım nedeniyle resmi müsaadeye ayrıldım. 2020 yılından sonra bana bağlı üniteler direkt Kurum Müdürlüğü’ne bağlandığı için benden sorumlukları alındı. Sonrasında fiili olarak hiç vazife verilmedi” dedi.
Atmaca, savunmasına şöyle devam etti:
“Müessese Müdürlüğü tarafından uzmana sunulan idare şeması gerçeğe alışılmamıştır. İddianame kapsamında olay anında misyonda değildim. O anda misyon olarak hiyerarşi içinde olmadım. Odamda oturdum. Hatta bana ‘Odandan çıkma’ dendi. Emekli olmak istedim. ‘Bekle’ dediler. Kuruluş müdürü, beni hiçbir yere davet etmemiştir.”
Mahkeme liderinin “Sana nazaran, bu olay nasıl oldu?” sorusuna ise Atmaca, “Benim hiçbir bilgim yok. Uzman raporunu okudum. Emekçi arkadaşlarımızın hiçbir kabahati yoktur, bunu yüreklilikle söylüyorum. Mühendis arkadaşlarımızın var diyemeyiz, herkes kusur yapabilir. Sistemde kasvet var. Deneyim ve liyakat sorunu vardır. Yanlış atamalar vardır” yanıtını verdi.
Kendisinden bütün imza yetkilerinin alındıktan sonra hiçbir çalışmanın içinde olmadığını anlatan Atmaca, “Benden sonraki çalışmalar, kurum müdürünün takdiriydi. Ona soracaksınız. Kömür tozu patlamasına ben de inanmıyorum. Patlama olabilir, grizu yangını olabilir. Personellerimizi hayattan koparan bir durum var; bu, kesin. Emekçilerimizin ihmallerinden ötürü bir patlama yok” dedi.
NE OLMUŞTU?
Türkiye Taşkömürü Kurumu Amasra Kuruluş Müdürlüğü’nde geçen yıl 14 Ekim’de, 43 personelin hayatını kaybettiği, 10 çalışanın de yaralandığı patlama sonrası yürütülen soruşturma kapsamında, ortalarında Amasra Kuruluş müdürü Cihat Özdemir, müdür yardımcısı Salih Atmaca, işletme müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim başmühendisi Volkan Soylu, başmühendis Mehmet Tural, maden mühendisleri Levent Aydın ve İbrahim Hakan Mengeş tutuklandı, 15 kişi ise isimli denetim koşuluyla özgür bırakıldı. Faciaya ait savcılığın hazırladığı 195 sayfalık iddianame, Bartın 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.
116 müştekinin yer aldığı iddianamede, tutuklu Amasra Kurum müdürü Cihat Özdemir, işletme müdürü Selçuk Ekmekci, İş Güvenliği ve Eğitim başmühendisi Volkan Soylu ve başmühendis Mehmet Tural hakkında, hayatını yitiren her madenci için ‘Olası kast ile öldürme’ cürmünden 25 yıla kadar mahpus istendi. Yöneticiler hakkında ayrıyeten, ‘Olası kast ile kişinin ömrünü tehlikeye sokacak halde taammüden yaralama’ kabahatinden da ağır yaralanan 4 bireyden her biri için 4 yıla kadar mahpus talep edildi. Öteki 4’ü tutuklu, 19 kişi için de ‘Bilinçli taksirle birden fazla kişinin vefatına ve yaralanmasına neden olma’ cürmünden 22 yıl 6’şar aya kadar mahpusu talep edildi. (HABER MERKEZİ)