Selçuk Arslan
BODRUM – Muğla’nın Datça ilçesinde, kıyıların halka kapatılarak şirketlere kiralanmasına yönelik başlatılan nöbet 51 gününü geride bıraktı.
Şezlongsuz Datça İnisiyatifi tarafından başlatılan nöbet sürerken yürüyüş ve basın açıklaması yapıldı. Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan açıklamaya Datça Kent Kurulu, Muğla Etraf Platformu (MUÇEP), Datça Demokrasi Platformu, siyasi partiler, Datça Belediyesi üzere kurumlar da dayanak verdi.
‘ARTIK YETER’
Datçalıların ağır ilgi gösterdiği aksiyonda basın açıklamasını Şezlongsuz Datça İnisiyatifi ismine Janset Paçal yaptı. Paçal, kıyıların canlı-cansız tüm varlıkların ortak ömür alanı olduğunu belirtti ve buna hürmet gösterilmesini talep etti.
Paçal, Türkiye’nin farklı bölgelerinde kıyıların halka kapatıldığını ve Datça’da da benzeri biçimde kıyıların halka kapatılmak istendiğine dikkat çekerek, “Son olarak Özbel kıyısında yaşanan işgalle, kıyılara erişimimizin gitgide kısıtlanmasına, kamunun, Datçalıların ve tatil için Datça’ya gelen tüm tatilcilerin kullanımının engellenmesine karşı, halk olarak artık kâfi diyoruz. Kıyıların özel mülkiyet konusu üzere kiralanmasını, halka kapatılmasını, parayla girilen, kullanılan yerler haline gelmesini kabul etmedik, etmiyoruz” dedi.
Paçal, kıyı işgallerine karşı lokal ve merkezi idarelerle görüşmeler yaptıklarını belirterek bu duruma karşı tedbirler alınmasını talep ettiklerini söyledi.
‘OLAY KIYI İŞGALİNDEN ÇIKTI, ANAYASAL KABAHAT SORUNU HALİNE GELDİ’
Tüm teşebbüslerine karşı Özbel kıyısı başta olmak üzere kıyılardaki işgallerin hukuksuz biçimde daha da arttığını söyleyen Paçal, şöyle devam etti:
“Olay artık kıyıların işgali problemi olmaktan çıkmış, Türkiye’nin sorunu ve anayasal bir cürüm olan, mahkeme kararlarının uygulanmaması sorunu haline gelmiştir. Buradan, Datça Belediyesi’ni kendi açtığı davada verilen iptal kararını savunmaya; ister MUÇEV Turizm Ticaret Anonim Şirketi ister özel şahıslara kiralamaya karşı bütün kıyıların kamuya açık olmasını sağlamaya çağırıyoruz. Aksi halde, mevzuat düzeyinde yerel yönetim kurumu olarak tüm Datçalıları temsil ettiği kabul edilen belediye idaresine oy vermeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Kurubük’te somutlaşan, kıyı gayretinin birikimine sahip çıkılmasını istiyoruz. Kanal İstanbul davasına Datça’dan davacıların olduğunu, inisiyatifimizin yalnızca Datça kıyıları ile ilgili haklarımızın kullanılmasını engelleme teşebbüslerine karşı gayret etmediğini, fakat somut olarak Datça’daki hayat alanımıza müdahaleyi kabul etmediğimizi tüm kamuoyuna duyurmak istiyoruz.”
Şezlongların hem kıyıların işgalinin simgesi hem de somut olarak işgalin aracı olduğunun farkında olduklarını belirten Janset, çabalarının Datça şezlongsuz olana kadar süreceğini açıklayarak kelamlarına son verdi.